ANAL KANSER NEDİR?
Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi (genetik değişiklikler) anormal hücrelerin oluşmasına neden olur. Devamlı çoğalan ve büyüyen bu kontrol dışı anormal hücre topluluklarına kanser denir. Kanser hücreleri kendi çoğalmalarını kontrol edemezler ve büyüdükçe çevre doku ve organları sararlar (lokal invazyon), aynı zamanda doku içinde bulunan kan ve lenf damarları içinde ilerleyebilir ve uzak doku - organlara yayılabilirler (metastaz). Vücudumuzda büyüyen bu tümörler iyi huylu (benign) veya habis (kötü huylu, malign) olabilir. İyi huylu olanlar, büyümelerine karşın etrafa yayılmazlar. Kötü huylu (malign) olanlar ise çevre dokulara yayılırlar (metastaz).
Anal kanser makatın dış kenarı ve makatın 2-3 cm içindeki hücrelerden gelişir. Çoğu anal kanser vakaları, makatın kenarındaki deriden kaynaklanır. Deri hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümörlere yassı hücreli kanser denir. Bazı makat kanserleri makat içini örten tabakadan gelişirler. Bunlara kloakojenik kanser denir. Bu bölgede daha başka kanser tipleri de olmasına karşın en sık bu iki tip anal kanser görülür. Bunların gelişme şekli aynı olması nedeni ile aynı şekilde tedavi
edilirler.
Bazı kanserleşen hücreler makatı örten tabakanın yüzeyinde kalırlar. Alttaki dokulara geçmezler. Bu tip oluşumlara kanser öncesi lezyonlar (prekanseröz lezyonlar) veya Bowen Hastalığı denir.
ANAL KANSER NE SIKLIKTA GÖZLENİR?
Oldukça enderdir. Tüm gastrointestinal kanserlerinin %1-2 kadarını anal kanserler oluşturur. Kalın barsak kanserine oranla yaklaşık 41 kat daha az gözlenir.
KİMLER RİSK ALTINADIR?
Anal kanserlerin neden geliştiği kesin olarak bilinmemektedir. Fakat bazı risk faktörleri anal kanserin gelişimiyle ilişkili bulunmuştur. Bu risk faktörlerinin varlığı bireyin hastalığa yakalanma şansızlığını arttırmaktadır.
Risk faktörleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Yaş - 50 yaş üzerinde daha sıktır.
- Anal Siğiller - İnsan papilloma virüsü ile oluşan anal siğiller, anal kanser oluşumuna neden olur.
- Anal seks - Anal seks yapanlarda anal kanser riski artar
- Sigara - Tütün içindeki kimyasal maddeler pekçok kanser türüne yol açabildiği gibi anal kanserede yol açabilir.
- Bağışıklık sisteminin baskılanması (immunosupresyon) - Bağışıklık sisteminin baskılanması için devamlı ilaç kullanmak zorunda olan organ nakli (transpalant) hastaları ve HIV (AİDS hastalığı) infeksiyonu olan bireyler yüksek risk altındadır.
- Kronik lokal inflamasyon (iltihap) - Uzun süreli perianal fistülü ya da anal bölgede açık yarası olan bireyler hafif derecede yüksek riske sahiptirler.
- Pelvik radyasyon – Rektum, prostat, idrar kesesi (mesane) ya da rahim ağzı (serviks) kanseri nedeni ile pelvik ışın tedavisi görenlerde risk artmaktadır.
ANAL KANSER ÖNLENEBİLİR Mİ?
Kalın barsak kanserlerinden farklı olarak anal kanser gelişimi tam olarak önlenemez, fakat risk oranı azaltılabilir. Yukarıdaki risk faktörlerinden korunmak önemlidir. Anal ilişkiden kaçınmak, HIV ya da HPV infeksiyonu olan bireylerle cinsel ilişkide kondom kullanılmalıdır. Herhangi bir tip cinsel ilişki sırasında kondom kullanılmalıdır. Kondom (prezervatif) kullanılması infeksiyon riskini ortadan kaldırmaz, riski azaltır. Tütün içiminin bırakılması pekçok kanser türünün gelişmesini azalttığı gibi anal kanser gelişme olasılığını da azaltır.
ANAL KANSERİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Anal kanser, erken bulgu verir. Bu nedenle makattan olan kanamalarda erkenden doktora gidilmesi gerekir.
Anal kanserin belirtileri;
- Makattan kanama
- Makatta kitle, şişlik hissedilmesİ
- Makatta ağrı
- Devamlı veya tekrarlayan makat kaşıntısı
- Bağırsak alışkanlıklarında değişme (sık veya daha az dışkılama)
- Zorlu dışkılama, ıkınma
- Dışkının kalem gibi incelmesi
- Makattan akıntı
- Kasık ve makat bölgesindeki lenf bezlerinin şişmesi
Bu şikayetler hemoroid (basur) hastalığında da olur. Hiçbir zaman ihmal edilmemeli ve doktora gidilmelidir.
ANAL KANSER TANISI NASIL KONUR?
Erken tanı hastalığın tamamen tedavisi (kür) için gereklidir. Düzenli aralıklara yapılacak makat muayenesi önemlidir. Kalın barsak kanseri için yapılan tarama testleri anal kanseri de taramaktadır. Bu tarama testleri herhangi bir şikayeti olmayan bireylere yapılır. 50 yaşından başlayarak yıllık yapılan rektal muayene, dışkıda gizli kan testleri ve her 5-10 yılda bir endoskopik incelemeler erken tanı için önemlidir.
Muayene sırasında doktor anal kanserden şüphelenirse tanı için makattan parça alır. Eğer anal kanser tanısı kesinleşirse hastalığın yayılımını saptamak için ek tetkiklere gerek duyulur.
ANAL KANSER NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Çoğu anal kanser hastası tedaviye iyi yanıt verir. Üç tip tedavi şeklinden yararlanılır.
- Cerrahi - ameliyat ile kanser olan bölge çıkarılır.
- Radyoterapi – yüksek doz ışın tedavisi ile kanser hücreleri öldürülür.
- Kemoterapi - ilaç tedavisi ile kanser hücreleri öldürülür
Günümüzde ışın (radyoterapi) ve kemoterapi kombinasyonu standart tedavi haline gelmiştir.
Nadir olarak çok küçük kanserler ameliyat (lokal eksizyon) ile makatı kontrol eden kaslara zarar vermeden çıkarılabilir
ANAL KANSERİN TEDAVİSİ SIRASINDA BARSAK TORBAYA BAĞLANIR MI ?
KOLOSTOMİYE İHTİYAÇ DUYULUR MU?
Çoğu hastanın tedavisi sırasında kolostomiye ihtiyaç duyulmaz. Anal kanser ışın ve kemoterapiye cevap vermezse, tedaviden sonra tekrarlarsa, farklı bir tümör ise kalın barsa ğın son kısmı ve makatın çıkarılması gerekir. Buna abdomino-perineal rezeksiyon (APR) denir. Bu ameliyat sonrasında barsak karın duvarına açılarak, bir torba bağlanır (kolostomi).
ANAL KANSERİN TEDAVİSİNDEN SONRA NASIL TAKİP EDİLİR?
Tedavinin sonuçlarını ve hastalığın tekrarlamasını erken tespit edebilmek için dikkatli ve düzenli aralıklarla kontrol çok önemlidir. Erken yakalanırsa nükslerin tedavisi de başarılı şekilde yapılabilmektedir. Her türlü şikayetin doktora iletilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak...
Anal kanserler anal kanalın deri ve mukozasından kçken alan nadir görülen tümörlerdir. Çoğu kanserlerde olduğu gibi anal kanserlerde de erken teşhis sağkalımı arttırmaktadır. Anal kanserlerin büyük bir kısmı ışın (radyoterapi) ve ilaç (kemoterapi) tedavisinin birilikte kullanılmasına iyi yanıt vermektedir. Nüksleri bile başarılı olarak tedavi edilebilmektedir. Anal ve kalın barsak kanserlerinin tedavi sonrası düzenli olarak takip edilmesi ve hastaların herhangibir anorektal bulgusu olduğunda hekimine başvurması çok önemlidir.
KOLOREKTAL CERRAH KİMDİR?
Kolorektal Cerrah; kalın barsak, anüs (makat) hastalıklarıını cerrahi ve cerrahi dışı tedavilerinde deneyim kazanmış cerrahlardır. Genel cerrahi eğitiminin üzerine kalın barsak ve makat hastalıklarının tedavisi üzerine ileri eğitim alarak öğrenimlerini tamamlarlar. Kolorektal cerrahlar iyi ve kötü huylu problemleri tedavi eder, rutin tarama programlarını yönetir, gerekirse ileri cerrahi teknikleri uygulayarak problemi çözümler.